"Türk Modası Yaz Okulu" uluslararası tasarımcıları İstanbul'da buluşturdu

26.08.2025

"Türk Modası Yaz Okulu" uluslararası tasarımcıları İstanbul'da buluşturdu

Yunus Emre Enstitüsünün (YEE) düzenlediği "Türk Modası Yaz Okulu", farklı ülkelerden gelen tasarımcılarla geçmişin izlerini çağdaş dünyayla buluşturuyor.

YEE tarafından gerçekleştirilen "Türkçe, Türkoloji ve Tematik Yaz Okulları" programı için bu yıl 69 ülkeden 735 misafir öğrenci Türkiye'ye geldi.

Program kapsamında düzenlenen "Türk Modası Yaz Okulu"nda ise farklı ülkelerden 12 moda tasarımcısı ve 6 Türk tasarımcı bir araya gelerek tasarımlarını oluşturdu.

İstanbul Beylerbeyi Sabancı Olgunlaşma Enstitüsü Moda Tasarım Atölyesi'nde düzenlenen etkinliğe katılanlar, hafta içi gün boyu süren eğitimlerde geleneksel Türk moda tekniklerini öğrendi ve modern tasarım metodolojilerini keşfetti.

Derslerde öğrendikleri tekniklerle Anadolu kumaşlarını kendi yaratıcılıklarıyla yeniden yorumlayan moda tasarımcılarının ürünleri, eylülde defilede sergilenecek. Defile, Türk modasının geçmişten bugüne uzanan yolculuğunu ve geleceğe dair vizyonunu yansıtacak şekilde tasarlanacak.

Türk moda mirasını küresel ölçekte tanıtmayı ve katılımcıların teknik becerilerini geliştirirken kültürel perspektif kazanmalarını sağlamayı hedefleyen "Türk Modası Yaz Okulu", Türkiye'nin kültür diplomasisi vizyonuyla Türk modasının mirasını dünyaya tanıtmayı amaçlıyor.

Zengin ve köklü tarihe, geleneksel el sanatlarından modern tasarımlara kadar geniş yelpazeye sahip olan ve Osmanlı devletinden bugüne uzanan Türk modası, kumaş dokuma tekniklerinden el işçiliğine, renk paletlerinden kesim ve tasarıma kadar her detayıyla bir kez daha yorumlanıyor.

Türkiye ile ilgili gözlemlerini yansıtıyorlar

Türk Modası Yaz Okulu Mentörü Mehmet Eren Sağın okulda farklı ülkelerden tasarımcıların bir araya gelerek, kendi disiplinlerini ve eskizlerini Türk modasına uyarladıklarını belirtti.

Sağın, "Bu etkinliklerde öğrenciler, Türkiye ile ilgili gözlemlerine kendi tasarım dillerini de ekleyerek yeni bir sürece girdi. Bu süreçte birçok eskiz yapıldı, kumaş üzerine düşünüldü ve kumaş üzerine seminerler yapıldı. Aynı zamanda geleneksel Türk el dokuması kumaşlar tanıtıldı." ifadelerini kullandı.

Türk Modası Yaz Okulu Mentörü Mehmet Eren Sağın

Projenin amaçlarından birinin Türk el dokumasında kullanılan kumaşların uluslararası alanda tanıtılması olduğuna dikkati çeken Sağın, şunları kaydetti:

"Tasarımcı portföyü oldukça geniş. Amerika'dan Japonya'ya uzanan bir seçki var. İlk başta moodboard çalışmaları yapıldı, gittiğimiz gezilerde fotoğraflar alındı. İlham oluşturabilecek bütün süreçlere tanıklık edildi. Sonra bunlar birer look haline getirilerek kıyafete dönüştürüldü. Daha sonra atölye süreci, tasarımların ardından kalıp süreci başladı. Kalıplardan sonra da öğrencilerin tasarım diline göre kumaşlar verildi, aksesuarlar tamamlandı. Kalıp aşaması bittiğinde dikim aşaması başladı. Dikim süreci ne kadar yoğun olsa da hem öğretici hem de bilgilendirici geçti. Böylelikle gözlemleri sayesinde Türk kültürü, kumaşı ve modasıyla ilgili birçok fikre sahip oldular."

"Dünyada hiçbir zaman hissetmediğim bir şey var burada"

Tasarımcı Sofija Brkic ise Türkiye'ye her geldiğinde çok güzel ve özel hissettiğini anlatarak, "İlham aldığım farklı isimler ve motifler var. Birincisi Şems-i Tebrizi, ikincisi en sevdiğim fotoğrafçı Ara Güler. Onun fotoğraflarını tasarımlarımda kullanmayı çok seviyorum. Bir de üçüncü olarak floral motifler, güller, yapraklar ve ay yıldız kullanmayı tercih ettim. Dünyada hiçbir zaman hissetmediğim bir şey var burada." şeklinde konuştu.

Tasarımcı Sofija Brkic

Tasarımcı Hilal Karakaş, eğitime katılan herkesin kendi alışkanlıkları, sistemleri ve gelenekleri olduğunu, Japonya'dan gelen tasarımcıların daha minimalist, Paris'ten gelenlerin daha couture çalıştığını söyledi.

Tasarımcı Hilal Karakaş

Karakaş, "Belli bir noktada hepimiz birbirimize yardım ediyoruz ve bu bizi çok ileriye iten, vizyonumuzu açan güzel bir deneyim oluyor." dedi.